07 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Bahçeli 'Cumhur İttifakı ne zamana kadar devam edecek?' sorusuna yanıt verdi: Millet ne zaman kadar isterse

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkgün Gazetesi'ne konuştu. Bahçeli, gündeme dair soruları yanıtladığı röportajda "Cumhur İttifakı ne zamana kadar devam edecek" sorusuna şu yanıtı verdi: "Millet nereye ve ne zamana kadar devam etmesini istiyorsa o zamana kadar. Bir vade biçmek doğru değil. Biz millet ne diyor ona bakarız. Türkiye'nin şartları, milli güvenliği, milli bekası, istikrarı e demokratik normalleşmesi neyi gerektiriyorsa onu yaparız. Cumhur İttifakı tarihin doğru yerinde, doğru şekilde, doğru zamanlamayla durmaktır. Bu duruş geleceği imar ve ihya edecektir. Bundan en küçük şüphem yoktur." SADECE BİR SEÇİM İTTİFAKI KURMADIK
 Cumhur İttifakı'nın 2053 ve 2071 vizyonunun alt yapısını kurduğunu söyleyen Bahçeli, "İttifakımız Türkiye'yi bölgesel güç ve lider ülke yapacak 2023 hedeflerini gerçekleştirmenin yanı sıra, İ'la-yı Kelimetullah uğruna asırlarca dünya barışının ve adaletinin teminatı, Türk-İslam aleminin ve bütün mazlum milletlerin yegane ümidi olan Türk milletini küresel bir güç haline getirecek, 2053 ve 2071 vizyonun alt yapısını adım adım kuracaktır. Böylesi bir vizyonun tarafları günlük siyasi çekilmelerle yüksek hedeflerini heba etmez, etmemelidir. Yola çıkarken ne dedik, 'gayret bizden, tevfik Allah'tandır.' Aynı düşünce ve kararlılıktayız" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Bahçeli: Cumhur İttifakı’nın baraj kararı yüzde 7 olarak tescillenmiştir

MHP Lideri Bahçeli'nin açıklamaları şu şekilde: 31 Ağustos 2021 tarihi itibariyle ABD’nin Afganistan’da konuşlandırdığı askeri unsurlarını çekme ve işbirlikçilerini tahliye işlemi büyük oranda tamamlanmış, geride birbirine girmiş, duygusal, fikri ve siyasi temelde bölünmüş bir ülke tablosu bırakılmıştır. ABD Başkanı Biden’in “olağanüstü başarılı” sözleriyle tevile çalıştığı, gerçekte son derece ilkel, oldukça kaotik, bir o kadar da acıklı tahliye manzaraları insanlığın hafızasına mıh gibi çakılmıştır. Başarı diye takdim ve teşhir edilen siyasi ve askeri faaliyetler aslında yıkımın perdelenmesinden, 20 yıl süren ağır bir işgali makyajlama pişkinliğinden başka bir manaya gelmemiş ve de gelmeyecektir. Zira Afganistan emperyalizmin açtığı şiddet kulvarına hızla yuvarlanmış, adım adım genişleyen kavga ve iç karışıklıklar ortamına vahim derecede yuvalanmıştır. 21’inci yüzyıl dünyasında Afganistan’da yaşanan trajediler, ülkelerinden korkuyla kaçan insanların mahvı perişan halleri küresel vicdanı sızlatmakla kalmamış, insanlığın bugüne kadar ki evrensel değer ve kazanımlarını tehlikeli şekilde boşluğa düşürmüştür. Uçak tekerlerine sarılıp gelecek arayanların, sonra da tutunamayıp metrelerce yükseklikten aşağıya düşenlerin feci akıbetleri, yalnızca Afganistan’ın değil, bir bakıma bulanık ve çalkantılı dünya düzeninin de dehşet simgesi haline gelmiştir. ABD Başkanı’nın strateji değişikliği olarak açıkladığı askeri çekilmenin, gerçek mi yoksa göz boyama mı olduğu elbette yakında daha da netlik kazanmış olacaktır. Çünkü ABD politikalarının bir görünen ve gösterilen yüzü varken; bir de arka planda, sahne ve sütre gerisinde asıl maksat ve emelleri muhtevasına alan zalimane uygulamaları, sinsi ve gizli projeleri hâkim ve havidir. Bunu görmek için dış politika duayeni olmaya gerek yoktur. Sadece geçmişi, bölgesel ve küresel gelişmelerin istikamet boyutunun incelemesi bile pek çok şeyi çarpıcı şekilde gözler önüne serecektir. Biden’in dünkü açıklamasında, “terör neredeyse orada peşine düşeceğiz” sözleri dayanaksız, temelsiz, tutarsız ve gerçeklerle terstir. Aynı ABD’nin sınırlarımızın hemen yanı başında, terör örgütü PKK/PYD/YPG’den sözde sınır tugayı kurma girişimi ne hukuk açısından, ne insanlığın müktesebatı bakımından, ne de dostluk ve müttefiklik zaviyesinden kabul edilemez bir çirkeflik, izahı yapılamayacak bir çirkinliktir. Irak ve Suriye’nin yanında, Afganistan’ın da toplumsal ve siyasi bölünme tüneline hapsolmasının yegâne müsebbibi emperyalizmin kanlı komplolarıdır. Türkiye’nin inanç, kültür ve tarih bağlarıyla ilişki kurduğu kardeş ülkelere karşı ihmal ve inkâr edilemez sorumlulukları olduğuna herkes itiraz etse bile Milliyetçi Hareket Partisi ısrarla söyleme devam edecektir. Karşılıklı sınırları paylaştığımız ülkelere ilave olarak, tarihin derinliklerinden gelen yakınlığımız ve yapıcı diyaloglarımız olan Afganistan gibi ülkelerin de istikrarı, güvenliği, iç barış ve huzur ortamı her zaman müdafaa edilmelidir. İstismarcı ve iradesi meflüç CHP yönetimiyle, aklı ve siyasi anlayışı esir düşmüş İP yönetiminin, aynı şekilde terörizmin siyaset devşirmesi olan HDP’nin neyi iddia ettiğinin, ne söylediğinin maşeri vicdan nezdinde herhangi bir karşılığı, en küçük meşruiyeti bulunmamaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak 16 Ağustos 2021 tarihinde yaptığımız, beş maddelik teklifimizi de içeren “Afganistan’daki Gelişmeler ve Düzensiz Göç” başlıklı yazılı basın açıklamasının sonuna kadar arkasında olduğumuz meşrebi lekeli siyasi muhataplar ve sicili karanlık yazar-çizer ve çeyrek porsiyon aydınlar tarafından özellikle bilinmelidir. Bizim açıklama ve düşüncelerimizin hükümetin siyasi tasarrufuyla çeliştiğini, bu vesileyle Cumhur İttifakı’nda anlaşmazlık çıktığını iddia eden güdük ve sefil akıl sahipleri, değişen ve gittikçe ağırlaşan şartları dikkate almayan bir dış politika uygulamasının maceracı ve marazi sonuçlara kapı aralayacağını öngöremeyecek kadar gerçeklerden kopmuşlardır. CHP Genel Başkanı’nın bugün sabah bir televizyon kanalında 16 Ağustos 2021 tarihli yazılı basın açıklamamızdan bazı bölümleri aynısıyla okuması kendisi adına bir gelişme, ancak hatalı yorumu ve kasti çarpıtma hevesi de cehaletinin bir oyunudur. Hiç kuşkusuz Türkiye Afganistan’da bulunmalıdır. En azından düzensiz göç hareketliliği kaynağında engellenmelidir. Bunun yanında Afganistan’ın birliğine, dirliğine ve toplumsal dengesine azami ölçülerde destek vermelidir. Bunun ön şartının ise cari şekilde egemen olan yüksek risk ve tehditlerin yatışmasına ve yumuşamasına bağlı olduğu tartışmasızdır. Laçkalaşmış CHP sözcüsünün, “Afganistan’da şu anda en bol olan terör ve uyuşturucudur. Türkiye’yi böyle bir coğrafyaya sokmak için bu ısrar neden?” sorusu kendi içinde tuhaflıklarla, tezatlarla ve tamiri imkansız yoz bakışlarla doludur. Bu sözcü müsveddesinin Afganistan’a bakınca uyuşturucu ve terör görmesi talihsiz ve telifi mümkün olmayan bir savrulma halidir. Bizim baktığımız yerde soydaşlarımız vardır, din kardeşlerimiz vardır, Milli Mücadele yıllarından bu yana kurulan dostluk ve kardeşlik köprüleri alenen görülmektedir. Bu zavallının zırvalarını amiri ve emri altında olduğu Kemal Derviş bile düzeltemeyecek, o bile düştüğü dipsiz uçurumdan kurtaramayacaktır. Türkiye ekonomisinin 2021 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 büyümesi CHP yönetimini kuvvetle muhtemel yasa büründürecek, yeni iftiraların, yeni yalanların, yeni karalama kampanyaların peşine düşmelerini tahrik ve teşvik edecektir. Zillet ittifakı Türkiye’ye kurulmuş tuzaktır. İradeleri yabancı başkentlerin kontrolündedir. Diğer yandan seçim barajının yüzde 5 mi, yüzde 7 mi olsun tartışmaları lüzumsuz emek ziyanıdır. Cumhur İttifakı’nın iki ana partisi kurulan bir komisyon marifetiyle, seçim sistemi ve barajın oranı hususunda samimi ve iyi niyetli şekilde görüşmeler yapmışlardır. Televizyon ekranlarında bilirkişilik taslayan kerameti kendinden menkul şahıslarla, gazete köşelerinde ahkâmlar kesen bazı kalem sahiplerinin seçim barajı etrafında anlamsız tartışmaları körüklemek istedikleri anlaşılmaktadır. Bu yolla da Cumhur İttifakı sanki bir görüş ayrılığı varmış gibi ima, ihsas ve hatta iddia içine gömülmüşlerdir. Sayın Cumhurbaşkanımız Bosna-Hersek ve Karadağ ziyaretinin ardından uçakta bulunan basın mensuplarına barajın yüzde 7 olacağını açıklamıştır. Nitekim baraj konusundaki arayış ve çalışmalar bu açıklamayla noktalanmış ve Cumhur İttifakı’nın baraj kararı yüzde 7 olarak tescillenmiştir. Artık başka bir değerlendirmeye de gerek kalmamıştır. Siyasi gündemi meşgul eden sadece seçim sistemi ve barajın ne olacağı değil, zillet ittifakının siyasi düşkünlüğü, bu zihniyetin üslubuna ambargo koyan tehlikeli kirliliktir. İP Başkanı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı rahmetle andığımız kutlu hünkarımız Fatih’e benzetmesi, bu şahsı ikinci Fatih diye tarif etmesi, buna karşılık oy vermeyen milyonlarca vatandaşımızı Bizans ve haçlı diye yaftalaması korkunç ve kahredici bir seviyesizlik, duvarlara zulüm 1453’de başladı yazan soysuzlara ikramdır. Siyasi eğilim ve gönül verdiği partisi ne olursa olsun hiçbir vatandaşımız böylesi bir izansız ve itibarsız dile müstahak olamayacaktır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde rant, ihale ve çıkar ittifakı kuranlar taksit taksit diyet ödeme kuyruğuna girmişlerdir. Bir başka husus da şudur: İmamoğlu’ndan Fatih çıkarmak için kendini paralayan, tellere tutunduğu gibi bu şahsa da tutunan İP Başkanı, CHP Genel Başkanlığı koltuğuna esasen kimi layık gördüğünü de açık etmiştir. Bundan sonrası kuşkusuz Kılıçdaroğlu’nun meselesidir. Cumhurbaşkanı adaylığı etrafında süren rekabet anlaşılan gittikçe kızışmış; taraflar, talipler öne çıkmak, loş sahne ışıklarının altında tek kalmak için kıyasıya çatışmaya başlamışlardır. Zillet ittifakının ne yapacağı, kimi aday göstereceği ilgi ve merak sahamız dışındadır. Onlar birbirine çelme takmak için uğraşırken, eşanlı olarak Türkiye’yi de çelmelemek, önünü kesmek için mücadele halinde oldukları görülmektedir. Bilinmelidir ki, Türk milleti ucuz işporta siyaset taktiklerine, Türkiye düşmanlarına maşalık ve muhiplik yapan siyasi çürümüşlere müsaade etmeyecektir. Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarının kazanmasının 30’uncu yıl dönümünde, uyanan Orta Asya ruhu Türkiye’ye tarihi fırsatlar sunarken, yadsınamayacak sorumluluklar da yüklemektedir. Bu şuurla gelecek hem batının hem de doğunun kucaklanmasıyla çok daha parlak, çok daha güven verici bir seviyeye çıkacaktır. Aynı anda hem Ortadoğu’da, hem de Orta Asya’da Türkiye çekim gücü, ağırlık merkezi, mihenk taşı, istikrar abidesi, gönülleri ve hedefleri kaynaştıran irade burcu halinde yükselirken, kendi iç çekişmelerine kapılan zillet ittifakının milli yürüyüşü gölgelemesi söz konusu olamayacaktır. Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’den medet umması, KHK mağdurları üzerine politika inşası, PKK’nın dümen suyuna girmesi, İP’in bir nevi bölücülük açılımı olan vicdan kardeşliği safsatası sonuçsuz kalacak, bu siyaset bezirganlarının ademe mahkumiyetini hızlandıracaktır. Geleceğin rotasını Cumhur İttifakı çizecektir. Geleceğin süper gücü Türkiye olacaktır. Muzaffer geçmişimiz ümitlerle beslediğimiz aydınlık gelecek ülküleriyle eklemlenecek, hatta perçinlenecek; 2023’de bir Türk destanı yazılacak, Türkiye’yi hiç kimse tutamayacaktır. Bu kararlılık, bu duruş, bu inanç büyük Türk milletinin sözüdür, özüdür, özlemidir, yerine getirme görevi de Cumhur İttifakı’nın ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin üzerinedir.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik: "Yüzde 7 seçim barajı netleşmiştir. Cumhur İttifakı'nın yaklaşımı budur."

İşte Ömer Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar... Kurucu Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve tüm silah arkadaşlarını rahmetle ve şükranla anıyoruz. Pek çok gündemimiz var. Gençlik ve kadın kollarımızın çalışmalarına ağırlık veriyoruz. Acı kayıplarımız var. Ferhan Şensoy'u kaybettik, rahmet diliyoruz. Yine çok kıymetli ses sanatçımız İnci Çayırlı'nın vefat ettiğini öğrendik. Çok ciddi felaketlerle karşı karşıya kaldık. Sahadaki tüm arkadaşlarımıza bir kere daha teşekkürlerimizi iletiyoruz. Son olarak 2021 Avrupa Voleybol Şampiyonası'nda Filenin Sultanları yarı finale yükseldi, hepsini tebrik ediyoruz. "TÜRKİYE'NİN BİR GÖÇMEN DAHA ALACAK DURUMU YOKTUR" Kuşkusuz Türkiye tüm dünyanın gözü önünde insanların katledilmesine göz yumacak bir ülke değildir. Bunun yanı sıra tüm dünyanın şunu bilmesi gerekiyor; dünyanın gözü önünde mültecilere sahip çıkma görevini tek başına Türkiye üstleniyor. Bundan sonra Türkiye'nin bir göçmen daha alacak durumu yoktur. Biz bunu çok çeşitli defalar muhataplarımıza ifade etmişizdir.  Hemen geri göndermenin ne manaya geldiğini geçen MYK'da anlatmıştım. Dolayısıyla herkesin biraz geçmişine bakıp biraz dikkatli konuşmasında fayda vardır. Türkiye kimseyi ölüme terk edecek bir ülke değildir. Bunu herkesin bilmesi lazım. Biz orada güvenli bölgelere zaten gönderiyoruz. Türkiye en geniş kapsamlı iade merkezlerine sahip ülkelerin başında geliyor. Dönmek isteyenlere bu kolaylıkları da sağlıyoruz. Buradaki meseleye kapsamlı bir yaklaşımla bakmak gerekir. İşin hem insani, hem siyasi boyutunu düşünerek, Türkiye'nin nüfus güvenliği önceliklidir.  "HAYATLARININ EN BÜYÜK HATALARINI YAPARLAR" Özellikle Afganistan üzerinden oluşacak mülteci krizi nedeniyle bu uyarıları yapıyoruz. Geçmişte nasıl Suriye'de mesela 'Herkes elini taşın altına koysun' önerisinde bulunmuştuk. Ama buna yanaşmayanlar, o insanlar ölümle karşı karşıya kalınca göç dalgasının ortaya çıktığını gördü. Afganistan'daki kaos devam ederse göç dalgası büyüyecektir, gelişmiş ülkelerin sınır ülkeleri sorumluluk alır diyorsa hayatlarının en büyük hatalarını yaparlar. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN BALKANLAR ZİYARETLERİ Partimiz açısından Balkan ülkeleri çok önemlidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Bosna Hersek ve Karadağ ziyareti çok önemli olmuştur. Balkanların barış ve istikrarı bizim için çok önemlidir. Hem bölge barışı için, hem dünya barışı için... Yine bakıyoruz Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti sonrası bazı Avrupa ülkeleri basınları 'Balkanları Avrupa'ya bırakmamalıyız' gibi yorumlar yapıyorlar. Türkiye'nin gelişen savunma ihtiyaçları açısından altyapının güçlendirilmesine her zaman önem veriliyor. TSK'nın altyapısının daha da kuvvetlendirilmesi açısından son derece önemli olacaktır. Dünyada savunma sanayindeki yarış çok büyük boyutlarda. Yeni gelişen teknolojilerin savunma teknolojilerine nasıl uygulanacağı her zaman bir mesele olmuştur. Geçen hafta Cumhurbaşkanımızın katıldığı Akıncı TİHA teslimat töreni son derece önemlidir. Sık sık ABD basınında, İngiliz basınında, Rusya'da, bir takım stratejik analizlerinde Türkiye'nin İHA, SİHA, TİHA'larıyla oyun değiştirici kabiliyete kavuştuğu yazılıyor. Bu son derece önemlidir. Bayraktar ailesinin bu teknolojileri ülkemize kazandırmak adına ortaya koyduğu performans takdire şayandır. Orman yangınlarıyla ilgili olarak da bunların ne kadar önemli olduğunu gördük. En sıcak dış politika konusu Afganistan konusudur. Çok yakından takip ediyoruz. 7 seferde 1409 vatandaşımız tahliye edilmiştir. 16 Ağustos'tan itibaren tahliyeleri gerçekleştiren herkese teşekkürlerimizi iletiyoruz. Kahraman silahlı kuvvetlerimizi bir kez daha tebrik ediyoruz. Her gün iç savaşın yaşandığı bir ortamda başarıyla, mazlumların teveccühünü kazanarak gerçekleştirmiştir. Tabii ki değişik seçenekler değerlendiriliyor. Diplomatik çabalar değerlendirildikten sonra kahraman Mehmetçik Afganistan'dan ayrılmıştır. Geçiş dönemini yakından takip ediyoruz. Taliban yakın zamanda bir hükümet açıklayacağını söyledi. Fiili güç olan Taliban'la da temaslarımızı sürdürüyoruz. Kadın hakları konusunda, temel hak ve hürriyetler konusunda tüm kaygıların ortadan kalkmasını arzu ederiz. Bizim basınımızda da tartışılıyor, dışarıda da tartışılıyor. Taliban tarafından Türkiye'nin işletip işletmeyeceği konusunda bir teklifle bulunuldu. Bu tabi inceleniyor. Bu değerlendirme yapılacaktır.  Adli yıl başladı, çok önemli, bütün hukukçulara iyi bir adli yıl diliyoruz. Cumhurbaşkanımız açıkladı; bu dönemde de yeni reformların hazırlığı yürütülüyor. Yeni Yargıtay binasının da hayırlı olmasını diliyoruz. SORU-CEVAP Sosyal medya düzenlemesinde gelinen aşama nedir? Bu konu sürekli olarak bizim gündemimize gelen bir konudur. Hem yalan haberlerin çok kolay yayıldığı bir zemin burası. Burayla ilgili olarak bir düzenleme ihtiyacı söz konusudur. Bununla ilgili olarak bir iki toplantı yapıldı ama bu toplantılarda henüz sonuca varılmıştır diyemeyiz. En önemli konu, vatandaşımızı ve demokrasimizi yalan habere karşı korunaklı hale getirmek. Bir de şunu unutmamak gerekir, hem yabancı devletlerin, terör örgütlerinin sosyal medyayı çok yoğun bir şekilde kullandığını görüyoruz. Aşırılıkçı gruplar kullanabiliyor. Burada terör örgütleri bunu çok yoğun bir şekilde kullanabiliyorlar. En önemlisi internet medyasının ihtiyaç duyduğu düzenlemeyi hazırlamak. Bütün bu perspektifler değerlendirilerek, henüz bir tartışma aşamasında, bu bir ihtiyaçtır. Sosyal medyaların çoğu devletleri aşan güce ulaşmıştır. Bazı siyasilerin mesajlarını öne çekebiliyorlar.  SORU-CEVAP Sosyal medya düzenlemesinde gelinen aşama nedir? Bu konu sürekli olarak bizim gündemimize gelen bir konudur. Hem yalan haberlerin çok kolay yayıldığı bir zemin burası. Burayla ilgili olarak bir düzenleme ihtiyacı söz konusudur. Bununla ilgili olarak bir iki toplantı yapıldı ama bu toplantılarda henüz sonuca varılmıştır diyemeyiz. En önemli konu, vatandaşımızı ve demokrasimizi yalan habere karşı korunaklı hale getirmek. Bir de şunu unutmamak gerekir, hem yabancı devletlerin, terör örgütlerinin sosyal medyayı çok yoğun bir şekilde kullandığını görüyoruz. Aşırılıkçı gruplar kullanabiliyor. Burada terör örgütleri bunu çok yoğun bir şekilde kullanabiliyorlar. En önemlisi internet medyasının ihtiyaç duyduğu düzenlemeyi hazırlamak. Bütün bu perspektifler değerlendirilerek, henüz bir tartışma aşamasında, bu bir ihtiyaçtır. Sosyal medyaların çoğu devletleri aşan güce ulaşmıştır. Bazı siyasilerin mesajlarını öne çekebiliyorlar. Bu çağın önemli sorunlarından bir tanesi...  Seçim barajında yüzde 7 mesajları verildi... Dar veya daraltılmış bölge olacak mı? Cumhur İttifakı'nın yaklaşımı budur. Benimsediğiniz ve benimsemediğiniz bir sürü başlığı tartışırsınız, bu doğasında vardır. Dar veya daraltılmış bölgeyle ilgili verilmiş bir karar yoktur, birer taslak çalışması olarak görmek lazım. Çalışma olgunlaşana kadar, bütün maddelere mutabakata varılana kadar böyle bir çalışma olduğunu ifade etmiyoruz. Tanju Özcan'ın bir kadına yönelik açıklaması oldu, çok tepki geldi. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu tabi insanlık dışı bir yaklaşım. Bir kişi bir konuda faşistçe açıklama yapıyorsa, arkasından hemen ahlaksızca açıklama yapar. Daha da vahimi şu; bir kadınla ilgili olarak böyle bir değerlendirmede bulunmak insanlık dışı bir şey. Kılık kıyafetini de ayrıca vurguluyor. Bu iğrençliğe başka bir iğrençlik katıyor. Meseleyi hikaye etmeye çalışıyor. Daha da üzücü olan şu; İnsanda biraz edep olur, bu kadar tepki geldi. çıkarsınız bir özür dilersiniz. Bunu yaparken bile şerh koşuyor. Sonuna kadar kınıyoruz ve lanetliyoruz. ABD'li Senatör'ün Kıbrıs'ta yaptığı açıklama...

2 yıl önce

Devlet Bahçeli: Cumhur İttifakı’nın günahına da sevabına da ortağız

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları: Biz yürüyünce fitne barikatları yıkılacak, karamsarlık ortadan kalkacaktır. MHP olarak aziz milletimizle buluşmaya yüksek bir hedefle devam ediyoruz. Mücadelemizi sabırla yoğunlaştırıyoruz. Bugüne kadar 40 ilimize giderek vatandaşlarımızla kucaklaştık.  Adım adım 2023'e yürüyoruz. Biz yürüyünce zalimler kaçışacaktır... 2023 Cumhur İttifakı'nın Türkiye'nin Zafer yılı olacaktır. ANKETLER NE SÖYLERSE SÖYLESİN... Bizim anketimiz coğrafyanın dört bir yanında mücadele eden Türkiye'yi yarı yolda bırakmayacağım diyen aziz milletimizdir. Siparişle çalışan anket firmaları ne söylerse söylesin , 2023 Cumhur İttifakı'nın zafer yılı olacaktır. Aldıkları paraların bedelini yalan anket düzenleyenler sözlerim sizedir... Yediğiniz şamarı ömrünüz boyunca unutamayacaksınız. Hiç durmayacak, duraksamayacağız. MHP kulislerin partisi değildir, karanlık partilerin partisi değildir.  Cumhur İttifakı'nda çatlak patlak olmaz. Cumhur İttifakı geçmişle geleceğin köprüsüdür. Başkaları gibi gözü başka kaşı başka oynayanlarla mukayese edilemeyiz. Bilindiği gibi geçen haftaki konuşmam çok konuşuldu. Bu kanaatimin neresi yanlış. Hükümet bellidir, görevinin başındadır. Cumhur İttifakı'nın sevabına da günahına ortağız. Ayrıntılar birazdan…

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik: Cumhur İttifakı'nın adayı Cumhurbaşkanımızdır

AK Partili Çelik’in açıklamalarından satır başları şu şekilde: 3 Aralık Engelliler Günü’nde 750 civarı engelli öğretmen ataması yapılacak. Adalet Bakanımız açıkladı yeni mahkemeler devreye girecek. Vatandaşımızın adalete erişimini sağlayacak. Yakın zamanda Cumhurbaşkanımızın Katar ziyareti ile yoğun diplomasi trafiği devam edecek. 12 Şubat 193’te Atatürk yeni Türkiye vurgusu yapıyor. Fransızlara çağrı yapıyor. Herhangi kapitülasyon çağrısının dostane olmayacağını, ne pahasına olursa olsun sona erdireceğini söylüyor. ‘Eylemlerimizi harekete geçiren şey tam bağımsızlığımızdır.’ diyor. O günün zor şartları milletvekilimizin İngiliz arşivlerinde bulmasıyla ortaya çıktı. Türkiye, Azeri kardeşlerimizin haklı mücadelesine destek verdiğinde cihatçıları oraya gönderdi denildi. Terörle mücadele son derece güçlü bir şekilde devam ediyor. Eren Operasyonlarının son - bahar kış kısmı devam ediyor. MİT, Katar İstihbaratı ile Libya'da alıkonulan vatandaşlarımızı kurtardı. Cumhurbaşkanımız iç ve dış meseleler ile ilgili kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Kararlı bir şekilde politikalar uygulanmaya devam edecek. 'CUMHUR İTTİFAKI'NIN ADAYI CUMHURBAŞKANIMIZDIR' Cumhurbaşkanımızın aday olup olmaması sorgulama konusu değil. Önümüzdeki seçimlerde Cumhur İttifakı'nın adayı Cumhurbaşkanımızdır. Bu apaçık gerçek. Gerçek bir MGK sadece askeri güvenlikten, terörden değil ülke ile ilgili her gelişmeyi ele alır. MGK ekonomiyi ulusal güvenlik olarak ele alabilir. DW’NİN PAYLAŞIMI Biz Çerkes kardeşlerimizin asimilasyona uğradığını reddediyoruz. Bu fitne haberciliğidir. Türkiye’de farklı etnik kökenler üzerine çalışan platform ve habercilik anlayışı var. Türkiye’de Çekes kültürü teminat altındadır. Çerkes kardeşlerimizin verdiği yanıtın arkasındayız.

2 yıl önce

Devlet Bahçeli'den teşkilatlara talimat: Cumhur İttifakı'nın tezleri halka iyi anlatılmalı

MHP'nin, Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Merkez Disiplin Kurulu (MDK) üyeleri ve milletvekillerinin katılımıyla 2023 seçimlerine yönelik geçen yıldan bu yana sürdürülen hazırlıklar kapsamında Ankara'da Kızılcahamam Patalya Otel'de düzenlediği toplantı başladı. BAHÇELİ'DEN SAHA TALİMATI Edinilen bilgiye göre, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu ve Milletvekilleri Ortak Toplantısı"nın basına kapalı yapılan ilk oturumunda katılımcılara hitap etti. "CUMHUR İTTİFAKI'NIN TEZLERİ İYİ ANLATILMALI" Ülke gündemini değerlendiren Bahçeli, parti yöneticileri, milletvekilleri ve teşkilatın gelecek yıl yapılacak genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlıklı olmasını istedi. Bu çerçevede saha çalışmalarına ağırlık verilmesi talimatını da veren Bahçeli, özellikle muhalefetin söylemlerine karşı halka Cumhur İttifakı'nın tezlerinin iyi anlatılması gerektiğine vurgu yaptı.

2 yıl önce

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ: Milleti burada aldatmaya, kandırmaya gerek yok, Cumhur İttifakı karşısında 6 + 8 siyasi parti bir aradalar

Geçtiğimiz günlerde 6 siyasi parti genel başkanı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun davetiyle Ankara'da bir araya gelmişti. HDP'nin yer almadığı davet sonrası HDP'li isimlerden tepkiler geldi. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, HDP'yi yok saymıyoruz' şeklinde bir açıklama yaptı. AK Parti Genel Başkanı Hamza Dağ, 6 siyasi parti genel başkanının bir araya geldiği toplantıyı ve sonrasında yaşananları değerlendirdi. "AÇIKLAMALARIN HEPSİ PLANLI PROGRAMLI YAPILAN İŞLER HDP'nin toplantıya katılmamasının farklı bir amacı olduğunu ifade eden Hamza Dağ,"HDP'nin bu toplantıya katılmaması sonrasında yaptığı açıklamalar, CHP Genel Başkanının yaptığı açıklamaların hepsi planlı programlı yapılan işler. Milleti burada aldatmaya, halkımızı kandırmaya gerek yok. Cumhur İttifakı karşısında 6 + 8 siyasi parti bir aradalar. Zaman zaman ortak görüntü vermemek üzere böyle toplantılar gerçekleştiriyor olsalar da HDP, bundan rahatsız olduğunu ifade ediyor olsa da bunların hiç birinin kıymet-i harbiyesi yok. Ortada bir toplum mühendisliği devam ediyor. Bugüne kadar hep Recep Tayyip Erdoğan karşısında, AK Parti karşısında bir toplum mühendisliği yaptılar muvaffak olamadılar. 6 siyasi partinin terörle ilgili, ve HDP' nin terörle bağlantısıyla alakalı bir ifadesini olmadığını kaydetti. Dağ, "Siz bunların AK Parti'ye, Cumhur İttifakı'na, Recep Tayyip Erdoğan'a yapmış oldukları eleştirilerin 10'da birini, 100'de birini, çok ufakçasını HDP'ye karşı ve HDP ile beraber olan siyasi partilere karşı yaptıklarını gördünüz mü"" değerlendirmesinde bulundu. "HDP İLE YAN YANA GÖRÜNMEMEK İÇİN BÖYLE KAÇAK KÖÇEK BİR ŞEYLER YAPMAYA ÇALIŞIYOR MUHALEFET PARTİLERİ" Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin seçimler öncesi ittifakı halkla paylaşmayı zorunlu kıldığını hatırlatan Dağ, "Cumhurbaşkanı Hükümet sisteminde, seçimden önce nasıl bir ittifak oluşturacağınızı halka göstermeniz gerekiyor. Burada HDP ile yan yana olmamak için veya HDP ile yan yana görünmemek için böyle kaçak köçek bir şeyler yapmaya çalışıyor muhalefet partileri. Biz hem 2023 seçimlerinde hem 2023 seçimlerinden sonra Cumhur İttifakı olarak bu ülkeye nasıl ve ne şekilde hizmet edeceğimizi, bu ülkenin her bölgesinde ve küresel noktada neler yapmamız gerektiğini iyi biliyor, buna göre yol alıyoruz" ifadelerini kullandı. Muhalefetin siyasi tutumunu eleştiren Dağ şunları söyledi; "14 siyasi partinin en basit konuda bile ittifak sağlayamadığı bir noktada bu aradaki farklılığı milletimizi takdirine bırakıyoruz. Masaya oturma düzeninde dahi anlaşamayanların ülkenin çok kolay çözülebilecek işleri noktasında bir sorun masaya geldiğinde buna nasıl çözüm bulacaklar. Bu milletimizin takdirindedir. Biz milletimizi biliyoruz vatandaşlarımızın ne istediğini, ne arzuladığını biliyoruz. Buna göre yol almaya devam edeceğiz. Tek hedefleri 'Recep Tayyip Erdoğan olmasın' şeklindeki 14 siyasi partinin bu ülkeye katabileceği hiçbir şey olmadığını biliyoruz. Milletimiz bunu görüyor. Biz de kendi gündemimizi oluşturarak milletimizin gündemi ile bu gündemi tamamen ortak noktada sürdürerek yolumuza devam edeceğiz"

2 yıl önce

Cumhur İttifakı düğmeye bastı: İBB'nin ulaşıma yüzde 40'lık zammından öğrenciler muaf tutulacak!

İstanbul'da ulaşıma yapılan yüzde 40 zamma tepkiler gelmeye devam ederken, AK Parti öğrencilerin mağduriyetini ortadan kaldırmak için harekete geçti. Ulaşıma yapılan yüzde 40'lık zamdan öğrencilerin muaf tutulması için pazartesi günü Cumhur İttifakı İBB Meclisi'ne teklif sunacak. AK Parti İBB Meclisi Grup Başkanvekili Tevfik Göksu, 'Öğrencilerimize bir müjde vermek için huzurlarınızdayım' diyerek yayınladığı video ile teklifi duyurdu. ÖĞRENCİ AKBİL ÜCRETLERİNE YAPILACAK ZAMMIN KALDIRILMASI TEKLİF EDİLECEK AK Parti ve MHP grubu, İBB Meclisi'nde pazartesi günü yüzde 40'lık zammı gündeme getirecek. Öğrencilerin muaf tutulması için teklif sunacak. Twitter'dan video paylaşan AK Parti İBB Meclisi Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu şu ifadeleri kullandı: Sevgili gençler sizlere bugün bir müjde vermek için huzurlarınızdayım. İBB şu kullandığınız öğrenci kartına yüzde 40 zam yaptı. Bu yüzde 40 zam sizi okula giderken, kütüphaneye giderken, evinize dönerken bir takım zorluklar ortaya çıkaracak. İstedik ki öğrencilerimiz dersleri ile, Türkiye'nin geleceği ile meşgul olsunlar. Dedik ki, AK Parti olarak, Cumhur İttifakı olarak pazartesi günü İBB Meclisi'ne bir teklif sunalım. Bu yüzde 40'lık zam öğrencilerimiz için geçersiz olsun.. https://twitter.com/genelgundem/status/1512725844292161536?s=21&t=KISSRvf7aSZDFIDvSex5Eg

1 2 3 4 5 6 7 8